MUALLİMKÖY CAMİİ
  İlim Meclisleri(sohbet)'in Önemi
 
 
 
Hz.Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur:
Alimlerin ilim meclislerine devam edin,hikmet ehlinin sohbetlerine katılın.
Hiç kuşkusuz Allah (cc), kurumuş toprağı yağmur suyuyla nasıl diriltiyorsa, ölü kalbi de hikmet nuruyla öyle diriltir...

Resmin tam boyutunu görmek için üzerine tıklayın.

Allah Rızası İçin Bir Araya Gelenler

Evlerinize sağanak sağanak meleklerin inmesini ister misiniz? Sizler için sevinç çığlıklarıyla Arş a uçup, Ya Rab bu mümin kullarını affet, çünkü senin Rızan için seni anıyorlar diye dua etmesini ister misiniz?

Sohbet, ortak bir dille dertleşmek ve aynı hayatı paylaşmaktır. Bu paylaşımda yürekler benzer duygu ve heyecanlarla, hep aynı meseleler etrafında çarpar. Böyle bir beraberlikte Birimiz hepimizdir görüşü hâkimdir ve tam bir vahdet-i ruhiye söz konusudur. Bu vahdet-i ruhiye ile insan, dertlerinin çaresini bulur, hüzünlerini ve sevinçlerini paylaşır, ilim ve irfanını artırır. Zikir, fikir, tefekkür güzel sohbetlerin önemli bir derinliğidir. İşte Ahmet ve arkadaşları bu meselenin şuurunda olarak haftada bir gün bir araya geliyorlar ve sohbet ediyor, Allah ı tesbih ediyorlardı.

O gün yine sohbet akşamıydı. Ahmet, arkadaşlarıyla beraber sohbet ediyordu. O gün aralarına yeni gelen bir arkadaş daha vardı. Bu kişinin niyeti aslında sohbet dinlemek değildi. Sadece arkadaşının ısrarlı ricasını kıramamıştı. İçinden,

- Bu akşam burada takılayım. Hem karnımı da doyurmuş olurum. Bir daha da buraya uğramam zaten, diyordu.

Sohbet devam ederken, mana âleminden bir grup melek de o eve gelmişti. Bu meleklerin vazifesi, Allah ın adının anıldığı, O nun sevgisinin ve rızasının işlendiği meclisleri ziyaret edip oradaki kimseleri Allah a bildirmekti. Melekler sohbeti dinledikten sonra göğe yükselip Allah a şöyle dediler:

- Ya Rabbi! Ahmet kulun ve arkadaşlarının yanından geliyoruz. Onlar bu akşam Seni zikrettiler, verdiğin nimetlerden dolayı Sana şükrettiler, imanlarını artırdılar, Senin rızanı talep ettiler.


Bundan sonra Cenab-ı Hak ile melekler arasında şu diyalog yaşandı:

- Onlar beni görmüşler mi ki, beni bu şekilde övüyorlar?

- Hayır, Seni görmediler ya Rabbi!

- Ya beni görselerdi, ne yaparlardı?

- O zaman Sana daha çok ibadet ederler, Seni daha çok yüceltip anarlardı.

- Peki onlar, benden ne istiyorlar?

- Senden cennetini istiyorlar.

- Cenneti görmüşler mi?

- Hayır ya Rabbi, cenneti görmediler.

- Ya görselerdi, ne yaparlardı?

- Cenneti görselerdi, onu daha çok isterler ve cenneti kazanmak için daha fazla çalışırlardı.

- Onlar neden korkuyorlar?

- Cehenneme girmekten korkuyorlar.

- Cehennemi görmüşler mi?

- Hayır, ya Rabbi, görmediler.

- Ya cehennemi görselerdi, ne yaparlardı?

- O zaman ondan daha fazla korkarlar ve oraya girmemek için daha dikkatli yaşarlardı.

- Siz şahit olun, Ben bu kullarımın hepsini affettim. Onları cennetime kabul edeceğim. Onlar cehennem ateşinden uzak olacaklardır.

Bu sıra bir melek şunları söyledi:

- Ya Rabbi! Yalnız içlerinden birisinin niyeti Seni övmek değildi. O kimse, oraya sohbeti dinlemek için gelmedi. Niyeti başkaydı.

Bunun üzerine Cenab-ı Hak, şöyle buyurdu:

- Ben onu da affettim. Onlar öyle güzel bir topluluktur ki, onlarla beraber olanlar cehennemlik olmazlar. Onların yüzü suyu hürmetine o kişiyi de affettim.


(Buhari, 6045; Müslim, 2689)
 
  Bugün 4 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı! Günün Ayet Hadis ve Sözünü Sitene Ekle | www.hikayearsivi.net
.: Günün Ayeti :. .: Günün Hadis-i Şerf-i :. .: Günün Sözü :.
     
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol